Δεν σας αρέσει; Δεν πειράζει! Μπορείτε αν θέλετε να κάνετε επιστροφή εντός 30 ημερών.
Δεν θα κάνετε ποτέ λάθος με μια δωροεπιταγή. Χαρίστε στους αγαπημένους σας την επιλογή να διαλέξουν οι ίδιοι οτιδήποτε από τη συλλογή μας.
30 ημέρες για την επιστροφή των προϊόντων
Araf Erekinin ilk romani, siirsel bir anlati, cok katmanli bir roman... Bazen bir evin mutfagi bazen ise yeri yöresi belli olmayan bir sehir, bir kücük oda. Öglen vakti, sag elinin yüzük parmagina takili alyansini sol elinin isaret ve basparmagiyla dalgin dalgin cevirirken, görüsme odasindaki duvarda asili duran yaziya bakiyordu. Kapinin tiklamasini duyunca, sekreteri oldugunu tahmin ederek gir dedi. Kapi agzinda beliren sekreter Felsefe Kabusu dergisinden geleceklerdi röportaj icin dedi. Narin sesindeki mahzun dokuyla yarim saat kadar sonra burada olurlar diye ekledi. Gözlerini yazidan ayirmadan biliyorum Rivayet diye karsilik verdi genc adam. Rivayetin kapiyi cekmesiyle birlikte masa takvimine kaydi bakislari. 15 Ocak 2011i gösteriyordu takvim. Günlerden cumartesiydi... Persembe gününden beri haber alamiyordu karisindan. Ve yine yasamak güzelYürekteki acilari bile sevmekYasayan biz miydik ya da degil miydikSorgulamak ama sahiplenmek onlari caresizAma gömmek derin bir kuyuyaHak ettik ya da hak etmedik sahiplenerekVe icimizde bir umut beslemekBelki, evet belki...